be up to Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • be up to
    1. -i yapabilmek, -in üstesinden gelebilmek: Are you up to this? Bunu yapabilir misin? I´m not up to talking to him today. Bugün onunla görüşecek gücüm yok. He´s still not up to seeing people. Hâlâ insanlarla görüşebilecek durumda değil. I don´t think he´s up to doing a job like that. Bence öyle bir işin üstesinden gelemez o. Is he up to playing that rôle? O rolü becerebilir mi? 2. k. dili (bir halt) karıştırmak/etmek: Just what are you up to? Ne halt karıştırıyorsun? 3. k. dili (bir şeyi) yapmak: What are you up to these days? Bugünlerde ne yapıyorsun? 4. (karar) (birine) kalmış olmak/düşmek; (birinin) seçimine kalmak, (birine) bağlı olmak; (birinin) sorumluluğunda olmak: It´s up to you to finish it. Onu bitirme işi sana kaldı.
  • be up to date
    1. en son olaylardan/gelişmelerden haberdar olmak. 2. en son teknolojiye sahip olmak; son modaya uymak. 3. en son değişiklikleri kapsamak.
  • be up to one´s eyes in
    ile çok meşgul olmak.
  • be up to par
    1. tic. saymaca değerini bulmak. 2. her zamanki seviyede olmak.
  • be up to scratch
    k. dili istenilen seviyeye varmak, öngörülen standarda uymak.
  • be up to snuff/the mark
    k. dili istenilen düzeyde/nitelikte olmak.
  • be up to the mark
    istenilen derecede olmak.